kısa devre
eskiden üzüldüğüm yaşantıların yanında zihnimde kura kura kendimi daha da üzdüğüm senaryolar olurdu. öyle bir an gelirdi ki, "resmen üzgün değilim ama üzgün gibi davranmaya devam ediyorum" derdim kendi kendime, anlamazdım. aynısı ağlarken de olurdu, "aslında şu an ağlamam durabilir, ama nedense ağlamaya devam etmek istiyorum" derdim.
üzülmek ve üzüldüğüm yaşantı bir yana, zihnimde kurduklarım bu hipnoza sokardı beni. kısaca, kötüyü daha kötüye dönüştürürdüm. üzülmemek için bazı kararlar almayı, davranışlarda bulunmayı anlıyorum da, gerçek bir şeye üzülmemek için imajiner bir üzüntü yaratmak, sonra da hayata devam etmek yerine bu imajiner üzüntüye tutunmak, çünkü güzel bir bahane.
veya "önce şu üzüntüm geçsin, sonra hayatıma devam ederim" cümlesinin bir kısa devre yaratması üzerine, serbest çağrışım.