commas,,,, until something stirs,,,,

köprü paradigma

benim felsefe formasyonum yok. terminolojiye de pek hakim olduğum söylenemez.

bu iki ön kabulden sonra, mesela presokratikler hakkında tartışılanlara baktıkça, 2025'in bilim adamının 2025'in mümkün kıldığı bilim kadar konuşabilmesi gibi, şimdiki bildikleriyle o zamanları yorumladığını görüyorum.

bu çok sınırlayıcı bir bakış, diye düşünüyorum. fizik (adı üzerinde) veya daha genel bir bakışla bilim, beş duyu üzerine inşa oluyor. nokta. geçmişteki çoğu anlatı, şiir (veya en azından poetik). bunun sebebi, dil ötesini dile indirgeme gayreti, diye düşünüyorum. bilim, tanımı gereği dil ötesi olamaz.

yine mesela, parmenides'in şiirlerini beş duyu ile, bilimsel bir gözlükle yorumlayamazsınız, yorumlamamalısınız. "varlık vardır önermesi totolojidir." diyip kalıverirsiniz.

felsefe hakikat ile mi, görüngüler ile mi ilgilenir? gördüklerimiz hakikat midir, görüngü müdür? insanın, dolayısıyla dünyanın krizi bu. sorulmayan soruları sormaktan çekinip, sesi gür çıkanın arkasına takılıyoruz. kuantik düşüncenin ilerleyememesi, ana akım olamadan çarpıtılmasının kökü yine burası. paradigma hep modern batı bilimine yakınsıyor. burada bir yanlışlık hissedenler de doğuya veya mistisizme yöneliyor, burası da çarpıtılmaya çok müsait. birleştirici, köprü kuran bir paradigma gerekiyor.